Tarih;16 Mayis 2012. Yer; Ankara 19 Mayis Stadi. Fenerbahce - Bursaspor 50. Turkiye Kupasi Final Maci icin yesil cimlerin uzerinde. 4 gun once, 6saray ile Sampiyonluk macina cikan ve 0-0 berabere kalarak, Sampiyonlugu 0.5 puan ile kaybeden Fenerbahce'm, 2011-2012 sezonunu kupa ile kapatma istegi icinde. 3 Temmuz'dan bu yana gelen; karalama ve yipratma kampanyalarina ragmen, taraftarin destegi ile bugunlere gelmis ve bu kupayi alarak, bir nebze olsun, taraftarini ve camiamizi sevindirmek amacinda.
Cok kolay bir is degil. 4 gun once, ezeli rakibi ile berabere kalarak, sapiyonlugu MABED'de kaybetmis, moral bozuklugu ve uzuntu icinde bu maca motive olmak, kupayi kazanacak oyunu sergilemek, kolay degildi gercekten... Ancak, macin basinda, henuz 70. saniyede
Caner'in attigi gol ile, "biz hala dimdik ayaktayiz ve kupayi istiyoruz!" mesajini vermisti bile. Ancak, tahmin ediyorum ki, bu macin bu kadar kolay gececegini kimse dusunmuyordu. Bir yanda, 2 sene oncenin Lig Sampiyonu, Bursaspor vardi. Onlarin da amaci, kupayi kazanarak sezonu iyi bir sekilde kapatmakti. Amac kupa ise, calisacak, oynayacak ve kazanmayi hak edeceksin. 12 Mayis 2012'de, MABED'de, 6saray'in yaptigi gibi sahana sinip, gol atmayi degil, gol yememeyi, hem de 1 taneden cok gol yememeyi dusunmeyeceksin. Oyun oynadigin gibi, oynattiracaksin ki, futbolun zevki ciksin. Netekim, Bursaspor da ayni bu sekilde oynadi. Amac, gol atip, kazanmakti. Ellerinden geldigi kadar da ataklarla tehlikeler yarattilar. En azindan belli surelerde. Cunku; oyunun tek hakimi Fenerbahce idi. Alex, her zamankinden daha istekli ve kazanmaya sartlanmisti. Hal boyle olunca, iyi oynayan bir Alex'in durdurulmasi da soz konusu olamazdi.
Dakikalar, 45'i gosterirken,
Christian Baroni cikti sahneye. KrAlex'in, nefis topuk pasiyla, bir anda ceza sahasinin hemen disinda topla bulusup, o, her zaman yaptigi gibi sert ve duzgun bir vurusula, farkin 2'ye cikmasini sagladi ve ilk yari bu sonucla bitti. Takim, soyunma odasina giderken, iclerinde bir huzur, kupanin bir ucundan yakalamis olmalarinin verdigi rahatlik vardi iclerinde.
Mac, ATV'den yayinlaniyordu ve yorumcular; Yilmaz Vural ve Gurcan Bilgic'ti. Yilmaz Hoca, yine mactan cok, yaptigi yorumlarla herkesin dikkatini cekti. "Alex'e degmeden gol olmuyor, yine mi Alex?" gibi ilginc yorumlarla, herkesin yuzunde bir gulumsemeye neden oldu. Herkes bilir ki, yillardir Yilmaz Hoca'nin tek amaci vardir. O da, Fenerbahce'ye Teknik Direktor olmak. Bunun, hicbir zaman, pek mumkun olacagini sanmiyorum. Keza; karizmatik bir kisi olsa da, Fenerbahce gibi bir camiada Teknik Direktorluk yapmak, futbolcu olmak, cok daha farkli ozellikler gerektiren bir olgudur. Kendisi icin gercekten uzuluyorum ama, yapacak birsey yok...
Ikinci yari basladiginda, Bursaspor biraz daha istekli ve atak oyun ile kalemize gelmeye basladi. Hatta oyle bir gol kacirdi ki; gol olsaydi, isler; Fenerbahce icin biraz zorlasabilirdi. Ama goruldu ki; Fenerbahce, kupayi almaya yemin etmis, konsantre olmus ve bu yonde oyun oynuyordu.
Bu sefer sahneye
Semih cikti. Yine KrAlex'in, al da at dercesine Semih'e verdigi pas, gol oluyor; dakikalar 58'i gosterirken, Fenerbahce farki 3'e cikartiyordu. Artik, herkes kupadan emindi. Ilginc olan; Fenerbahce seyircisinden cit cikmazken, Bursaspor seyircisi, sanki kendileri 3-0 galip gibi, tribun show yapmaya baslamislardi. Atkilar ellerde, bir saga bir sola sallanirken, sarkilar soyleniyor, Bursa lehine sloganlar atiliyordu.
Veee, 3 golun asistini yapan
KrAlex, Semih'in verdigi pasla attigi mukemmel gol ileson noktayi koydu. Kendine yakisan oyununu bir de attigi gol ile susledi ve kupanin Fenerbahce'ye gelmesini percinledi. Ve macin sonunda, spor yazarlarinin verdigi oylarla,
Final Macinin En Degerli Oyuncusu secildi.
Calan son dudukle; 50. Turkiye Kupasi, Fenerbahce'mizin oldu. Cumartesi gunu, Lig Sampiyonlugunu kaybeden Sari Kanarya, sezonu 29 senedir hasret kaldigi
Turkiye Kupasi ile noktalamis oldu.
|
50. Turkiye Kupasi Fenerbahce'nin... |
Unutmamak gerekir ki, alinacak 1 kupa daha var. O da; 6saray ile oynanacak Super Kupa! Muhtemelen, liglerin baslamasindan hemen once oynanacak bu macin, Fenerbahce icin anlami cok buyuk olacak. Fatih Terim, o cok ovundugu takimini, Lig Sampiyonlugu'nu kaybetmemek adina, ezik, oyunu kendi sahasinda kabul eden, korkak, gol atmaktan cok gol ya da goller yememek seklinde oynatip, kupayi almisti. Bu sefer, beraberlik ise yaramayacak. Gol atan ve galip gelen, Super Kupa'yi muzesine goturecek. Kisaca, Inananlarla, Yusufcuklarin maci olacak. Ligi, 2 kupa ile bitirmeyi hedefleyen Fenerbahce de, bu kupayi alarak, hem, 0.5 puanla kacirdigi sampiyonlugun, hem de Mabed'de 6saray'in aldigi kupanin cezasini kesecek diye dusunuyorum.
Mac siraisnda yasanan ufak tefek olaylar haricinde, oldukca centilmence ve Fair Play Ruhu'na uygun sekilde mucadele eden Bursaspor'a ve tribunlerde takimini destekleyen ve mac sonrasi da Fenerbahce'mizi ve takimlarini alkislayan
Bursaspor taraftarina yurekten tesekkurler...
Mac sonrasi yapilan basin toplantisinda, KrAlex'in soyledigi su sozler, duygularini az da olsa yansitiyordu.
"Alex: Sike davası konusunda kendi fikirlerimi
soylersem, bu ulkede beni başkanin kogus arkadasi yaparlar, bu nedenle es
geçiyorum..."
Aslinda soyle de bir durum var: Turkiye Kupasi Finali'nde, Fenerbahce’nin attigi butun gollerin, sol kanat organizasyonlari ile gelmis olmasi, bir tesaduf olabilir mi? Ne dersiniz? :)
Hamis: Zafer, INANANLARINDIR, korkak ve sinenlerin degil!