6 Kasım 2012 Salı

Yaz Tatili Biter ve Eve donulur... Vol. 1

Bu blogu guncel tutacagimi dusunurken, araya giren yaz tatili, (utanmadan 104 gun tatil yapmisim), butun planlarimi alt-ust etmeye yetti. Aslinda, hergun birseyler yazmayi dusunmuyordum. Ancak, yine de bu kadar ara vermeyi hic istemiyordum. Neyse, zararin neresinden donulse kardir diyerek, birr yandan Real Madrid - B. Dortmund macini izleyip, bir yandan da buraya birseyler karalamak istedim. 

20 Temmuz'da gittigim Ayvalik'tan, 1 Kasim'da dondum. Bunca yildir bu kadar tatil yapmamistim. Aslinda, bu sureye "tatil" demek de dogru degil. Guzel bir hava degisimi ve denize kavusmak olarak adlandirmak daha dogru diye dusunuyorum. Uzun ve yorucu bir yolculuktu gidis. Gece, 02.30'da, Ankara'dan tekeri dondurdum Ayvalik'a dogru.


Ancak; ne yaptiysam, uyku denen illeti basimdan atamadim. Nescafé, Redbull, Susurluk Starbuck'sta icilen buyuk boy Americano bile bana misin demedi. Netekim; Eskisehir'i gectikten sonra bir yerlerde, dalmisim. Evet, evet, uyumusum anlik da olsa. Gozumu actigimda, sagdaki bariyerlere 50 cm'den daha az bir mesafe kaldigini farkederek, kendimi toparladim ve ister kamyoncularin, ister tircilarin oldugu bir park alaninda durup, 1 saat uyumaya karar verdim.


Boyle bir yerde, Eskisehir yakinlarinda, ilk molami verip, Redbull+Nescafe'yi burada ictim...


(Olasi bir felaketten, Canim Annemin ve tabii ki Tanri'min beni korudugunu dusunuyorum...) Bu da cok ise yaramadi aslinda. Oyle ya da boyle sag-saglim Ayvalik'a giris yaptim ve 104 gunluk sure oyle basladi... 


Ah, unutmadan, yanimda canim kizim Girly de vardi tabii ki. Artik uzun yolcukluklara alistigi icin sesi bile cikmadi. Uslu uslu oturdu yanimdaki koltukta...  


Aslinda, dusundum de; bu blog yazisi, 20 Temmuz - 01 Kasim arasindaki 104 gunun sadece baslangici olmali. Eger, yazmaya devam edecek olursam, hem cok uzun hem de okuyanlar icin bir iskence olacak diye dusunuyorum. 

Sonraki bloglarda gorusmek uzere...